Her bireyin yaşamı boyunca mutlaka yaşadığı bir deneyim olan ağrı, günümüzde en önemli hekime başvuru nedenlerinden biri haline geldi. Akut ağrı, uyarıcı, öğretici ve yaşam kurtarıcı bir belirti olarak genellikle saptanabilir bir nedene bağlıdır. Üç aydan daha kısa süren bu ağrılar lezyonun iyileşmesi ile genellikle ortadan kalkar. Kronik ağrı ise 3 – 6 aydan daha uzun sürmekte ve önemli bir kısmında saptanabilir bir lezyon gösterilememektedir. Bu ağrılar herhangi bir müdahale yapılmadan geçmezler.
Kronik ağrı yaşam kalitesinde meydana getirdiği kayıp ile bireyin ve ailesinin yaşamını son derece olumsuz etkiliyor, tedavi maliyeti ve neden olduğu iş gücü ve verimlilik kaybı ile de topluma önemli bir yük getiriyor. Bu nedenlerle kronik ağrı mutlaka etkin bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Kronik ağrının uyku verimliliğine olan etkisi gözardı edilemeyecek kadar önemlidir. Uyku, hepimizin hayatında büyük öneme sahip bir aktivite. Bir kişinin ömrünün yaklaşık üçte biri uykuda geçiyor. Uyku kalitesindeki değişiklikler günlük yaşamı büyük ölçüde etkiliyor. Uyku kalitesinin bozulmasına stres, fiziksel ve ruhsal değişiklikler, çevresel faktörler vb. sebep olabiliyor.
Bu faktörlerin dışında, uyku sırasında vücudumuzun aldığı posizyon da uyku verimliliğini artırmada önemli rol oynuyor. Sırtüstü yatış ve yan yatış en sık karşılaştığımız uyku pozisyonları arasında yer alıyor. Nadir de olsa yüzüstü yatışı tercih eden bireyler de bulunuyor.
Uzmanlar tarafından tavsiye edilen uyku pozisyonu bacakların arasına yastık koyarak dizlerin bükülü olduğu sağ yan yatış pozisyonudur. Bunun yanında dizlerin altına ince bir yastık konularak oluşturulan sırtüstü yatış pozisyonu da tavsiye edilmektedir.
Düzenli egzersizin günlük yaşama adapte edilmesi hem kronik ağrı için olumlu etkiler yaratır, hem de dolaylı olarak uyku kalitesini artırıyor. Size özel hazırlanan egzersiz programınızı fizyoterapistinize danışmayı unutmayın. İyilikle kalın.
Referans: Günvar T. Birinci Basamakta Kronik Ağrı Yönetiminin Temel İlkeleri. TJFMPC 2009;3(3):14-17.
Comments